İç Hesaplaşmanın Ağırlığı: Lev Tolstoy – İvan İlyiç’in Ölümü (1886)

Dünyadaki büyük romancılardan Lev Tolstoy, 1870’lerin sonlarına doğru kendisiyle girdiği derin hesaplaşmanın yarattığı bunalım sonrası bu kitabı ele alır.

Yaşam döngüsünün sonu anlamına gelen ölümü ve yaşamın kendisini nesnel, soğukkanlı ve derin bir yaklaşımla aktarır.

Kitap sıradan birinin ölümünü çarpıcı bir yaklaşımla ele alarak dünya edebiyatında çok önemli bir yer edinmiştir.

Bu kitap aynı zamanda Tolstoy’un yaşamının son dönemlerinde ortaya koyduğu yeni ahlak anlayışının da ilk örneklerindendir. Kitapta yazarın kendi hayatından bolca benzetmeler olduğu da bilinmektedir.

Ceza hakimliği mesleğinde yükselme planları yapan İvan İlyiç ölümcül bir hastalık gerçeğiyle yüzleşir. İvan İlyiç hasta yatağında ölümü bekleyen bir adamın hikayesidir. Başarılı bir iş yaşamı, çocuklar mutlu bir evlilik…Sıradan herkes gibi bir hayat süren İvan İlyiç hayatını sorgulama başlar. Kitabın kahramanı kitap boyunca hayat ve ölümle hesaplaşır. Aile ve meslektaşlarının verdiği tepkiler ve sosyal ilişkileri İvan İlyiç’i bu hesaplaşmaya sürükler. Çevresindekilerle ve kendisiyle hesaplaşmasına kitap boyunca derinlerde kalan detayları aktararak bizim de tanık olmamızı sağlar.

Yüksek rütbeli bir asker olan İvan İlyiç, ölüme yaklaştıkça onu tatmin etmeyen mutluluğa ulaşamadığı bir yaşam geçirdiği gerçeğiyle yüzleşir. Hayatında mutlu olduğu anlar sadece çocuklarıyla geçirdiği zamanlardır. Para hırsı içindeki karısıyla anlaşmakta zorlandığı zamanlar çoktur ve çevresi onun ölümünün ardından ortaya çıkacak boşluğu kullanmak isteyen samimiyetsiz arkadaşlarla doludur.

İvan İlyiç ölümle önceleri mücadele ederken daha sonra ümitsizce kendisini ona bırakır. Toplumsal kabullerin gerektirdiği gibi yaşamaya özen gösterirken aslında mutlu olmayı ıskaladığını fark eder ve bir iç hesaplaşma yaşar.

Yaşamı boyunca uğruna çaba harcadığı servet, şöhret ve saygınlığın her birinin önemsiz olduğunu görür.

İvan İlyiç çektiği acıyı kendi gözüyle gördükten sonra yaşama nasıl tutunacaktır? Bunu görebilen bir insanın yaşama tutunması nasıl mümkün olur?

Hayal ettiği hayatı yaşayamadığını fark eden İlyiç, yaşam ve ölüm arasında hangisinin daha acı olduğunu sorgular.

Kitapta Tolstoy yoğun bir iç dünya yaratır.

Tolstoy derin hakikatleri hiçbir süs katmadan yalın haliyle anlatabilmektedir. Edebiyat otoriteleri, kitabın sade ve süssüz anlatımıyla onu realizm akımına dahil eder.

 

KÜNYE

İlk Baskı Yılı: 1886
Tür: 
Roman
Yazar: 
Lev Tolstoy