Misafir: Metin Abay
Eser Adı: İnanç…
Tür: Düz Yazı
İnanmak…
Bu bir dinî mesaj değildir…
Geçmişten günümüze, yaşanmış, hissedilen, doğaüstü olaylar, vs. ne dersen de inanç, umut, karma, enerji sürekli bir beklenti hali bu yorar insanın zihnini, benliğini. Sormaya başlarsın kendine…
Ben kimim lan?
Sen kimsin?
Biz neyiz lan? dersin…
Anlamsız gelir sürecin; sorgular, sorgular, sorgularsın sonuç?
-Bir sonuca varabilir misin?
-Varabildin mi?
Belki evet, belki hayır ama ne fark eder ki soruların, insana kafayı yedirmekten başka ne gibi faydaları var ki? Hayat sana zaten güzelliklerini sunuyorken, sen neye inanırsan inan. İnek, Güneş, Allah inandığın şey ne olursa olsun. Yanında ve yardımcı olduğunu hissettiriyorken. Fazlasını istemek, bencilce ve şımarıklık değil midir?
Varsa doğaüstü bir güç, inanıyorsan da ona göre yaşamak onu gerçek manada hissetmek en güzeli bu değil midir?
Hayatın sana sunduğu fırsatları her zaman her anında göremezsin. Belki kaçırırsın, belki beklediğinden daha sonra gelir, ama gelir. Senin olan senindir. Sen gerçekten bekler ve sabredersen kazanırsın…
-Kazandınız mı?…
Neye inanırsan inan bu böyledir.
Ne geçmişe takılıp üzül, ne geleceğe bakıp tasalan, anı yaşa çünkü sen bu “an” da varsın. Geçmişte ölmedin, geleceği göremiyorsun. Buradasın, bu andasın kal, kal ki düzene girsin, normale dönsün. Bırakamam dediğin her şeyi alkol, sigara, uyuşturucu ne dersen de bırakabilir. Başlayamam dediğin her şeye başlayabilirsin.
-Başladın mı?…
Bir adım, sadece bir adım at…
-Attın mı?
Var mı öyle pat diye hayale, hedefe ulaşmak. Hadi dua edelim istediğimiz olsun. Hadi evrene olumlu mesajlar gönderelim istediğimiz olsun. 777 aldım kabul ettim. Sakın yanlış anlamayın inançlarınızla dalga geçmiyorum. Tek istediğim kontrol edebilmeniz. “Kendinizi…”
-Oldu. Oldu ama, olanı sindirmeden istemeye devam ettin, ettik.
Zor değil be yaşamak, cidden zor değil, zor olan bizim zihnimiz, biz kötü ediyoruz hayatımızı her şeyin bokunu çıkararak sonra ben niye böyleyim lan diyoruz. Sen kendine iyi davranmıyorsun bir de hesap mı soruyorsun?
-Sorma…
Çünkü…
‘’Ölümün olduğu yerde, yaşamaktan daha ciddi ne olabilir ki?’’.
