Kimsesizliğin, gurbetin, ölümü değil yaşamı seçmenin kokusu vardır “Masumlar”da.
Cambridge ve Haymana Ovası’nda geçmişe dönüşler yaparak birbiriyle bağlantılı insanların hikayelerini aktarır yazar bizlere.
Romanda modern dünyanın ve köy yaşantısının sadeliğinin izlerini taşıyan karakterleri görür ve tanırız. Acı, en çok, köy yaşamının paralelinde gösterir kendini. Oysa Avrupa’da sürgündeki insanların hayatı daha sıradan ilişkilerde gösterir kendini. Aldatılmak, âşık olmak, hayatın sıkıcılığına karşı tercih edilen oyunlar…
Sürgün demeden sürgündeki Brani Tawo’nun, hikayesi anlatılır. Uykusuz gecelerle baş etmeye çalışan Brani Tawo çocukluğunda kırdığı fotoğraf makinesinin aynısını bulup annesini mutlu etmenin peşindedir. Bu arada sığınağı olacak bir aşkı da bulur.
Hüzünlü olduklarını bildiğimiz Kewe’yi, Fruzah’ı da okuruz. Ama öyledir ki onların hüznü de önümüze mahzunluk dolu kelimelerle serilmez de okudukça biz anlarız onlar hüzünle mayalanmışlardır.
Cinayet işleyen komutan abisinin ailesini arayan köy köy dolaşan bir Tatar fotoğrafçı, köye sığınan kadın, sürgündeki bir uykusuz… Her biri bir şekilde birbirine değmiş birbirinin acılarına ortak insanlar…
Roman, 2011 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü ve İzmir St. Joseph Roman Ödülü’nü de aldı.
Romandan alıntı birkaç cümleyi burada da paylaşalım.
“Ölülerin arasında ölümü değil hayatı hissederiz. Yokluğa yaklaşmadıkça, varlığın anlamına erişemeyiz.”
“Mutlu insanlar birbirine benzer ama mutsuz her insanın kendine göre bir mutsuzluğu olurdu.”
“Masumlar bazen günahkarların yükünü taşırdı.”
“Hiç kimse girdiği gibi çıkmazmış mezarlıktan.”
“Her ölüm geride kalanları eksiltirdi.”
İyi okumalar.
KÜNYE
İlk Baskı Yılı: 2011
Tür: Roman
Yazar: Burhan Sönmez