Mekanlar ve Hayatlar: Melisa Kesmez – Nohut Oda (2018)

Nohut Oda başarılı atmosferlerle örülü beş öyküden oluşan kısa bir modern anlatı. Kitap 2019 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı aldı…

Öyküler sıradan insanların yaşadıklarını; içinde ümit kıpırtısı eksik olmayan, kadife yumuşaklığında bir dille ele alıyor. Öykülerin her biri gizli umutlarla dolu.

Gidenler, konuşmaya mecali kalmamış tükenmişler, her şeye rağmen hayata tutunmayı seçenler, yer yer çözümsüz kalanlar, annesizlikler, ihmal edilen çocukluk…

İncelikli bir dili, naif bir anlatımı, yaşadığımız duyguların can acıtıcı hallerine rağmen genellikle ümit dolu öykü sonları olması, kitabı değerli kılan özelliklerden. Kitapta anlatılan karakterler, kendi kabuğunda sıkışmış ancak bu sıkışmışlıkla baş etmeye çalışan kişiler.

Kırılgan insanların hikayeleri sıcak ve samimi bir üslupla aktarılıyor. En çok da su gibi akan ve anlamlı betimlemelerle dolu dilini sevdim kitabın.

Kitapta ismi Nohut Oda olan bir öykü bulunmuyor aslında. Bu isim sadece, son öyküdeki kahramanın kendi dar dünyasını yaşadığı bir odayı ifade ederken kullanılıyor. Eserdeki tüm öykülerde birinci şahıs anlatıcı kullanılmış.

Öyküleri değerlendirecek olursak: “Kalanlar” isimli birinci öyküde ülkesini terk edenlerin ardında kalanın gidemeyenin dünyasına ortak oluyoruz. Gitmek ve kalmak tezadında yaşamın mekanla bağı üzerine düşünmeden edemiyoruz. Bu öyküde Kadıköy sokaklarında geziniriz sanki. Kahramanımızla birlikte modern zamanlara özgü yalnızlığı görürüz.

İkinci öykü, Son Bir Çay’da, başka bir hayatın gölgesinde yaşarken kendini var edememe ve tek başına yeniden hayata başlamanın ürkekliğini bir erkek karakter üzerinden gözlemleriz. Hikâye anlatıcısı ise onun eski sevgilisidir. Ölen annesinin ardından eski sevgilisine tutunmaya çalışan karakterin dönüşümüne dair ümit de vardır bu öyküde.

Üçüncü öykü, Annemin Çadırı’nda evin tutucu gücü eşyaların bizim yaşamımızı nasıl belirlediği, aldığımız kararları etkileme gücü üzerinde duruyor yazar. Sıkışmış kalmış ebeveynlerin küçücük bir mesele üzerinden nasıl büyük bir ayrılık tufanını başlatabileceğini adım adım izleriz bu öyküde. Kendisine bile itiraf edemediği artık bu evde bu hayatı istemiyorum gerçeğini deprem sonrası ortaya çıkan duvardaki küçük bir çatlak anne sezmeden ona fısıldar ve sonun başlangıcına tanık oluruz.

Dördüncü öykü, Görüşürüz’de karakterin kırılganlıklar ile kabuğunu nasıl ördüğü var. Hiç görüşmeyeceğini bilse de ayrılırken birbirine “Görüşürüz” diyenler, çocuğuna sevgi gösteremeyen bir babanın sebep olduğu hüzün. Ebeveynlerin hatalarına rağmen yaşamaya çalışan insanın öyküsü. Çok hayatın içinden, çok gerçek.

Beşinci öykü, Kız Kardeşim Handan’da iki kız kardeşin hikayesini okuruz. Annesinin kıyafetlerine sarılan, bahçesi yüksek otlarla dolu evde kimsesizliği yaşayan bir abla ve ondan uzakta bağlantısını kopararak yaşayan kuaför bir kız kardeş. Aile olarak sadece ikisi vardır. Öykü pek çok imgeyle doludur. Annesinin yokluğundan sonra hayata tutunamayan abla elbiselere tutunur. Boş odalardan kaçar ve küçük bir mutfağa hapseder kendini. Kız kardeş hatırlamak istemediklerinden uzakta bir hayat kurmuştur kendine. Belki de bu yüzden ablasından bile kaçar. Tam bu noktada acılardan kaçmakla özdeş midir bir insandan kaçmak diye düşünebiliriz. Neyse ki, hikayenin anlatıcısı kardeş, çaba gösterecek ve ablasının iyileşmesine yardımcı olacaktır.

Sonuna kadar hak ettiği Sait Faik Hikâye Armağanı’nı da alan Nohut Oda için yarışma jürisi, ödül gerekçesini şöyle açıklamış; “Değerli yazar Melisa Kesmez, Nohut Oda adlı öykü kitabında insan ilişkilerinin karmaşıklığını, sarıp sarmalayan sıcaklığını ve nefessiz bırakan boğuntusunu telaşsız, duru bir üslupla anlatmayı başarmıştır.”

Nohut Oda ruhunuza tüy hafifliğinde bir dokunuş ve içinizde bulutumsu bir umut bırakacak. İyi okumalar.

KÜNYE

İlk Baskı Yılı: 2018
Tür: Öykü
Yazar: Melisa Kesmez