Engin Türkgeldi’nin Orada Bir Yerde isimli kitabı, on öyküden oluşuyor. Son zamanlarda okuduğum dili en akıcı kitap diyebilirim. Sade, etkili cümleler tercih etmiş yazar. İyi ve kötünün sınırlarında, kıyısında geziniyorsunuz. Yaşamın sorgulanması gereken detaylarını hiç gözünüze sokmadan öne çıkaran hikayelerle dolu.
Cüceler, devler, kötüler, kurbanlar hikayelerin karakterleri. Ben kitap boyunca Anadolu’nun birkaç yüzyıl, sarı topraklar üzerinde, yalın bir alemde geziniyor hissine kapıldım. Yer yer birkaç hikayedeki katıksız kötülükten, sevgi görmeyen cücenin zorlu yaşamda kalma serüveninden, birini öldürme hakkını sevdiği kadını öldürerek kullanan adamın hikayesinden, mükemmel bir gülüş için kölelerin dişlerini çektiren efendinin varlığından sarsıldım.
Hikayelerdeki karakterlerin yaşadığı acıları hissetmemeniz mümkün değil. Akıcı cümleler eşliğinde ve etkili bir olay örgüsü ile atmosfer sayesinde bir çırpıda okunuyor kitap. Öyküler okuru iyi ve kötünün harmanında, insanın griliğinde, gezdiriyor.
Bu kitabın beni en çok etkileyen öyküsünü, İlk Görüşte Ölüm’ü, değerlendirmek istiyorum.
Öykü, herkesin yaşamı boyunca bir kişiyi öldürme hakkının olduğu bir bölgede geçiyor.
Ömrünüz boyunca bir kişiyi öldürme hakkınız olsaydı kimi öldürürdünüz? Bu soruya cevap vermek zor. Kimseyi öldürmezdim demek de akla gelen ilk cevap elbet. Bizim karakterimiz en sevdiği insanı, karısını, öldürmeyi tercih ediyor. Hem de o kadar çok seviyor ki onu tam da bu yüzden yapıyor bunu.
Hikâyenin başında bir seyyah handa tanıştığı adama bu şehirde herkes birini öldürüyormuş diye başlayan meraklı sorular yöneltir. Bunun üzerine adam kendi işlediği cinayeti, karısını öldürdüğünü, anlatır. Aslında anlatarak hesaplaşmakta zorlandığı bu olayla yüzleşip içini rahatlatmayı amaçlar. Ama yüzleşmek daha da kötü hissetmesine neden olur.
Bu hikâyeden sonra en mutlu olduğu anda ya elimden kaçıp giderse bu mutluluk deyip de yokluğuyla baş edemeyeceği için mutluluktan kaçan insanları düşündüm. Bir başka haliyle sevdiğini kaybetme korkusu nedeniyle sevdiğinden kaçan insanın öyküsünü.
“En sevdiği şey bile katlanılacak bir şey haline geldiğinde mi ölüyordu insan?”
“Bazen öyle bir an gelir ki, bir heykeltıraş heykelini parçalayabilir, bir yazar kitabını yakabilir, bir ressam tuvalini yakabilir.”
Öyküdeki bu cümleler anlatının seyrini özetliyor bize.
Bu öldürme dürtüsünün sırrı, hayatının geri kalanında ne yapsa son yaptığı heykelden daha iyisini yapamayacağına inanan sanatçının heykelini parçalamasının altında yatan nedende gizlidir.
Kitaptaki diğer öykülerin de oldukça etkileyici olduğunu dile getirmekte fayda var.
İyi okumalar.
KÜNYE
İlk Baskı Yılı: 2017
Tür: Öykü
Yazar: Engin Türkgeldi