Dikkatli Okumalar: Gabriel Garcia Marquez – Kırmızı Pazartesi (1981)

“Bana bir ön yargı verin, dünyayı yerinden oynatayım”. (sayfa 90)

Bir kitaba içinde neler olduğunu, neleri ya da kimleri güzelleştirdiğini, eleştirdiğini, savunduğunu bilmeden başlarız. Eğer öncesinde bir bilgimiz yoksa tabii.

Bir de kendimizden bir şeyler ararız ya da kendimizden bir şeyler bulacağımızı düşünerek okumaya başlarız.

Sanırım bu kitapta toplumu arayacağız. Bulabilir miyiz? Buna kitabı okurken okuyucu karar vermeli. Toplumda insanların her şeye engel olacak güçte iken yaşanan olumsuzluklara aldırış etmemelerine, sesler kendilerine ulaşmasın diye kapıyı pencereleri kapattıklarına, kulaklarını tıkamalarına, umursamamalarına şahit oluruz.

Bu kitap bir cinayet ile başlıyor ve cinayeti kimin işlediğini hemen ilk sayfalarda öğreniyorsunuz.

Bir anlatıcının olay hakkında bilgisi olan kişiler ile konuşmasına dâhil oluyorsunuz.

Kitapta insanların birinin ölümüne karşı umarsızlığı, vurdumduymazlığı anlatılır ve bunun namus cinayeti üzerinden dile getirilişi söz konusudur.

Peki, bu gerçekten de bir namus cinayeti mi? Toplumun cinayeti mi?

Bunun cevabını kitabı bitirmeden hemen önce buluyorsunuz. Ayrıca bu eser, insan hayatında belki de iki üç saniyenin neleri engelleyebileceğini ya da engelleyemeyeceğini gösteriyor.

Olanlara -kader- miydi şimdi bunlar, diye soran gözlerle yaklaşıyorsunuz.

Keyifli okumalar diyemeyeceğim, iç organları ellerine dökülen bir karakterin ölümü söz konusuysa hatta bir ölüm söz konusu ise keyif olmamalı. Dikkatli okumalar.

 

KÜNYE

İlk Baskı Yılı: 1981
Tür: 
Roman
Yazar: 
Gabriel Garcia Marquez