Dar Zamanlar Üçlemesi Işığında Adalet Ağaoğlu (1973) (1979) (1987)

“Hiçbir şeyden ölmesem, artık artık neredeyse bir sönüşün ucuna gelip gelip dirilmekten, dirilip dirilip sönmekten, sonra yine sönmeye başlamaktan ve bu kez de bunu önlemekten; işte bu gidip gelişlerin yorgunluğundan öleceğim.”

Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar Üçlemesi’nde aydın sınıf içinden seçtiği karakterlerin 1930’lardan 1980’lere kadar uzanan dönemini yansıtıyor.

20. yüzyıl Türk Edebiyatının en önemli yazarlarından, Ağaoğlu kimi eleştirmenler tarafından modern yazar olarak kabul edilse de postmodern yazarlardandır. 14 Temmuz 2020 yılında yaşama veda eden Ağaoğlu ardında, çok konuşacağımız yıllar, yüzyıllar geçtikçe okumaktan sıkılmayacağımız eserler bırakmıştır.

Ağaoğlu’nun 1973 yılında yazdığı, üçlemenin ilk eseri “Ölmeye Yatmak” roman ve hikaye yazarlığının başlangıç noktasını oluşturmuştur. Dar Zamanlar Üçlemesi’nde ana karakter Aysel’in hikayesine şahit oluruz.

 

Üçlemedeki kitaplar; Ölmeye Yatmak, Bir Düğün Gecesi ve Hayır‘dır.

Karakterlerin kimlik bunalımlarını, onları şekillendiren toplumla, yaşamlarıyla, deneyimleriyle ve en çok da kendileriyle mücadelelerini yansıtan eserdir, Dar Zamanlar Üçlemesi.  Yazar, başkaldırı, yabancılaşma, yasak aşk, siyasi görüşler, yalnızlık, intihar ve feminizm gibi temaları işlemiştir.

Üçlemenin adından da anlaşıldığı gibi bu üç eserde, dar bir zamanda geçer.

Geçmiş – şimdi – gelecek tek bir andadır. Eserleri belki şu şekilde de yorumlayabiliriz: Yazarın amacı karakterin dar bir zamandaki halini verirken varoluş çabasını aktarmak ve geçmişe dönüşlerle okuyucuyu olay örgüsünün içinde tutmaktır. Zaman kavramı eserlerde genişler ve daralır.

Dar zamanlar üçlemesi, postmodern etkileri içinde barındır. Karakterlerin içsel çatışmaları oldukça belirgindir, zihinsel yapıları oldukça karmaşıktır. Ağaoğlu, karakterlerin psikolojik durumlarını aydınlatmak için bilinç akışı ve iç monolog tekniklerini kullanmıştır.

 

Ölmeye Yatmak (1973) 

“Belki de ölüm geldi, kapıya dayandı. Kişi böyle parlak imgeleri olsa olsa ancak ölümün eşiğinde yakalar. Böyle, romanlara özgü tanımları en acınası durumlarında yakıştırır kendine. Herhalde yine aynı korkudan: Önemsiz bir toz parçası gibi üflenip gitmekten.”

İlk baskısını 1973 yılında yapan Ölmeye Yatmak, eseri 1 saat 27 dakikalık bir zaman dilimini anlatır. Geriye dönüşlerle de ana karakter Aysel’in hayatının otuz yılını okuruz. Yazarın bilinç akışı, iç monolog, geriye dönüş teknikleriyle Aysel’i okumayız da izliyormuşuz hissine kapılırız. Aysel, otelde çırılçıplak şekilde yatağa uzanır. Bir buçuk saatlik dar zamanda Aysel’in ilkokula başladığı günden, ölmeye yattığı tüm anlara şahit eder, yazar bizi.

Aysel akademisyendir, öğrencisi Engin ile ilişkisi vardır. Aysel’in Engin ile olan ilişkisini, ilkokul arkadaşları ile diyaloğunu, genç kızlığa evrilmesinden büyüyüp kocaman kadın olmasını okuruz. Bu okumada karakterlerin yaşantısı, kültürel ve toplumsal değişimleri, kendileriyle hesaplaşması vardır.

Ağaoğlu’nun tüm duyguları bir buçuk saate sığdırması büyük bir başarıdır.

 

Bir Düğün Gecesi (1979)

“Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar’ı ile aydınların iç dünyasına açılan pencere, Adalet Ağaoğlu’nun o nefis yapıtı Bir Düğün Gecesi ile Tanpınar’ın Huzur’unun bir uzantısı niteliğine bürünmektedir.” -Vedat Günyol

Ölmeye Yatmak’tan tanıdığımız Aysel karşımıza bu sefer bir düğün yolculuğunda yolcu olarak çıkar. Kız kardeşi Tezel ve kocası Ömer de bu yolculukta ona eşlik eder. Eserdeki olaylara, Ömer’in bakış açısıyla şahit kılar, Ağaoğlu bizleri. Düğündeki kayda değer olayları, sıradan karakterleri ve doğal diyalogları aktarırken kahramanların bir iç dünyasında yolculuğa çıkarız.

Ağaoğlu ilk kitapta olduğu gibi, dar bir zamanda bizlere farklı duygular yaşatır. Ağaoğlu, Ömer üzerinden diğer insanların iç dünyasını okuyucuya sunarken yine toplumsal konulara değinmeden geçmez. Böylelikle de Ağaoğlu eserlerini okurken, hem dönemin sosyo-kültürel özelliklerini hem de toplum içindeki farklı bireyleri bir arada görebilmeyi sağlar.

Eser, 1979 yılında yazılmıştır, çok değil muhtıranın üzerinden sadece 8 yıl geçmiştir. Ağaoğlu, muhtıra sonrası Türkiye’yi de gözler önüne serdiği için romanın atmosferine tarihsel bir arka plan katarak, eserini güçlendirmiştir.

“Bak işte şu an, kendinin olsun, başkalarının olsun yanlışlarımızı unutmanın tam sırası. Hatta o yanlışları sevmenin. Yanlış, insanlıktır.”

 

Hayır (1987)

“Her durumda özgür kimliğimizi koruyabilmek ancak edimle söylenebilecek şu iki sözcüğe bağlı: Yinelemeye hayır. Aynılaşmaya hayır. Aynılığa hayır. “

Ağaoğlu nasıl Ölmeye Yatmak ve Bir Düğün Gecesi’nde Türkiye’nin panoramasını verdiyse, üçlemenin son kitabı Hayır’da da, aynı ışık doğrultusunda gitmiştir.

Hayır, bir günü anlatır bize. Bu sefer sahneden Ömer çekilmiştir, Aysel tekrar karşımıza çıkmıştır. Aysel çok yaşlanmıştır, artık. Bir ödül gecesine hazırlanır.

En başa götürür yazar bizi, Aysel’in ilkokul çağlarına. Cumhuriyet’in ilk yıllarında ilkokulu bitiren Aysel, “idealize edilmiş Atatürk çocuğu”dur. Aysel büyüdükçe, üzerindeki ideal insan olma baskısı da büyür. Ama Aysel, büyüyüp tam bir cumhuriyet kadını, aydın sınıf içinde bir akademisyen olmasına rağmen öğrencisi ile yatar ve hayatta edindiği konumun baskısı altında ezilmeye başlar. Amacı aslında ona dayatılan kimliğe başkaldırmaktır. Toplumun kabul gördüğü biri olmak istemez ki Aysel. Aysel’in meselesi, hayır diyebilmekti. Sıradanlığa, herkes gibi olmaya, özgür olamamaya, idealize insan kalıbı yaratanlara hayır diyebilmek.

Var olmak istiyordu Aysel. Belki bu sebepten büyük harflerle anlattı, haykırışlarını.

 

Özetle

Dar Zamanlar Üçlemesi; Ölmeye Yatmak, Bir Düğün Gecesi ve Hayır’dan oluşur.

İlk kitap, Ölmeye Yatmak, ideal bir öğretim görevlisinin öğrencisi ile yattıktan sonra yaşadığı duygular ve bir otel odasında tek başına çırılçıplak yatarken yatakta, var olabilme çabasını anlatır.

İkinci kitap, Bir Düğün Gecesi’nde Aysel’i çok görmeyiz. Sahneye Ömer çıkar ve Ömer’in gözünden muhtıra sonrası Türkiye’nin toplumsal yapısını, bireylerin kimlik çatışmasını okuruz.

Üçüncü kitap Hayır’da ise, Aysel tekrardan sahneye çıkar. Yaşamak için önce ölmek gerektiğini ve hayır diyebilmenin gücünü anlatır biz okurlara.

 

KÜNYE

Yazar: Adalet Ağaoğlu
Tür: Roman

Eser Adı: Ölmeye Yatmak
İlk Baskı Yılı:
 1973

Eser Adı: Bir Düğün Gecesi
İlk Baskı Yılı:
1979

Eser Adı: Hayır
İlk Baskı Yılı:
1987