Stefan Zweig Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu adlı novellasını 1922 yılında yazdı. Novelladaki kadın kahramanı uzun mektubun yazarı olarak tanıyoruz…
Roman bilinen bir yazar olan R.’nin bir seyahat dönüşü adresinde bulduğu mektubu okumasıyla bizi aşk evrenine davet ediyor. Mektup, “Sana, beni asla tanımamış sana” hitabıyla başlıyor.
Bu hitabın sahibi kadın ilk gördüğü andan itibaren platonik olarak yazara aşıktır. Onunla geçirdiği üç günden sonra doğan çocuğa ise yazardan habersiz bakıp büyütmüştür.
Ancak çocuğun hayatını kaybetmesiyle yazara sonunda aşkından bahsetmek ister.
On üç yaşında küçük bir çocukken âşık olduğu yazarı ömrünün sonuna kadar nasıl sevdiğini apartmandaki ayak seslerini dinleyişini, uzaktan onu izlemelerini, bu aşk uğruna nelerden vazgeçtiğini anlatır. Oysaki yazar kadını hatırlamıyordur bile. Kadının yetişkinlik hayatında geçirdikleri birkaç gün ise onda iz bırakmamıştır.
Bu kitapta, sevilenin seveninden haberdar olmadığı acı evrenine konuk oluruz. Çok küçük yaşta hesapsız zihnin evreninden aşkın dünyasına geçiş öyküsü okuruz. Âşık olunanın farkında bile olmadığı bir tek başınalığın içinde sıkışmıştır kahramanımız.
Küçük yaşta âşık olursunuz. Karşınızda olgun kendinden emin bir yetişkin vardır. Sizin farkınızda bile değildir. Ama siz onun için kavrulur, tüm benliğinizle onu arzularsınız.
Aşk nedir? Bu soruya bilim insanları cevap bulmayı istiyor. Bazı fiziksel süreçleri değerlendiren tespitler de söz konusu.
Ama yaşayan bilir. Aşk, kontrolsüzce bir tuhaf olma halidir.
Bu kitapta aşkın tuhaf olma halini tüm boyutlarıyla görebiliyorsunuz. Ve tabii ki aşkın sevene neler yaptığını.
Kimileri bir saplantı gibi de görebilir ısrarla ve ısrarla yıllarca süren bu aşkı. Ama belki de buradaki aşk ilk gençliğindeki hesapsız duygulara tutunmaktı. Orada doğan hayal bir ömrü güzelleştirsin isteğiydi.
Hem aşkı hem bir aşkın bir ömre neler edebileceğini öyle etkili vermiş ki yazar, kitabı bitirdiğinizde okurken yaşadığınız duygular bir yana büyük bir hayranlık da gelip sizi buluyor. Bu kitap bana, “Tükenmeyen karşılıksız aşkın varlığı bu kadar mı görkemli anlatılabilirdi?” dedirtti.
Keyifli okumalar.
KÜNYE
İlk Baskı Yılı: 1922
Tür: Öykü
Yazar: Stefan Zweig
