Büyülü Gerçekçilik Akımını Daha İyi Anlamanız İçin 5 Roman Önerisi

Büyülü gerçekçilik akımı kapsamında ele alabileceğimiz ve bu akımı daha iyi anlamamızı sağlayacak beş romanı sizler için derledik.

Yazar, bu romanda bireyin yabancılaşmasını ana karakter Gregor Samsa’nın bir böceğe dönüşmesiyle yaşadığı olaylar üzerinden anlatıyor.

Kafka’nın Dönüşüm kitabı, büyülü gerçekçilik akımının ortaya çıkmasından çok önce kaleme alınmış olsa da gerçek üstü bir unsuru gerçekçi anlatının bir parçası haline getirmesi ve bir bütün olarak gerçek yaşama dair değerlendirmeler ortaya koyması açısından bu akımın içinde ele alınabilecektir.

Yazarın on iki yılda yazdığı ve ölümünden yirmi altı yıl sonra yayımlanan bu eser, şeytanın Sovyetler’e yaptığı bir geziyi anlatıyor. Özgün bir anlatı olan bu eserde toplumsal problemler ve devlet politikaları hicvedici bir dille ele alınmış.

Mihail Bulgakov’un en ünlü romanı olan Usta ile Margarita da içerdiği gerçek üstü pek çok unsura rağmen asıl olarak toplumsal çelişkilerle derdi olan bir kitap olması nedeniyle büyülü gerçekçilik akımı içinde sayabileceğimiz eserlerden.

Gabriel Garcia Marquez bu eserini 1967 yılında yazdı. Bir ailenin birkaç kuşağını büyülü bir dille anlatan yazar okuru tanımlanması zor bir evrenin içinde gezintiye çıkarıyor. Tuhaf olduğu düşünülecek unsurlarla gerçek unsurların harmanı diyebileceğimiz büyülü gerçekçilik akımının baş yapıtı olan bu eserde masalımsı ögeler, cinler, periler, rüyalar daha pek çok büyüleyicilik barındıran unsur var. Latin Amerika gerçeğinin gerçek üstü imgelerle iç içe geçirildiği bu büyülü atmosferi mutlaka deneyimlemelisiniz.

Yazar, José Saramago’nun bu romanı bir gün dünyada artık kimsenin ölmeyeceği bilgisiyle başlıyor. Bu durum ebedi bir yaşlılığın habercisidir ve zamanla kaosa sebep oluyor. Bu kaos yaşanırken yeni bir durum daha ortaya çıkıyor. Ölümün yokluğundan rahatsız olanlar artık beklenmedik bir şekilde farklı bir kimlik ve duygularla geri dönen yeni ölümle baş etmeye başlarlar. Kitap ölüm ve ölümsüzlüğü toplumsal, edebi ve ahlaki açılardan inceler.

Roman büyülü gerçekçiliğin önemli eserleri arasında yerini alır.

Roman 1957 yılında yayımlandı. Bu eser büyülü gerçekçiliğin Latin Amerika edebiyatı dışındaki “öncülerinden” biri. Kitaptaki temel olağanüstü unsur, ağaçlara tırmanan ve oradan inmeyi reddeden bir çocuğun varlığı. On iki yaşındaki Casimo, bir daha yeryüzüne ayak basmayacağını söyleyerek ağaçlardan inmeyi reddeder. Ancak yine de diğer insanların yapıp ettiklerine dahil olabilmekte, tanımaya ve anlamaya çalışmaktadır.