Bu Bir Meydan Okumadır: Ágota Kristóf: Okumaz Yazmaz (2023)

Okuma yazma bilmeyen birinin meydan okumasıdır, bu. Yaklaşık elli sayfalık bir kitabı anlatacağım size. Bu elli sayfada yazarın tüm hayat hikayesine tanık oluyoruz. Ama öyle bir hikâye ki kalbimize ve vicdanımıza sesleniyor yazar.

“Şifreli yazılarımı tuttuğum hatıra defterimi ve ilk şiirlerimi Macaristan’da bıraktım. Erkek kardeşim, annemi babamı, haber vermeden, bir veda bile etmeden geride bıraktım. Ama hepsinden de önemlisi o gün, 1956’nın o Kasım sonu, bir halka olan aidiyetimi kesin olarak kaybettim.”

Bu otobiyografik kitap, kısacık cümleler ile büyük izler bırakıyor okuyucuda. 1935 yılında Macaristan’da dünyaya gelen Ágota Kristóf’un dört yaşındaki halinden yazarlığa uzanan yaşam serüvenini, etkileyici cümleler eşliğinde okuyoruz.

Dört yaşında, okumaya müptela olmuş bir çocuk Ágota. Mutlu çocukluk günlerinin ardından yatılı okul süreci başlıyor. Okul yıllarında skeçler yazıyor, teneffüs aralarını da yazdığı skeçleri diğer öğrencilere sergileyerek geçiriyor. Yatılı okul zamanları, her ailesinden uzakta olan çocuk gibi yalnızlıklar içinde geçiyor. Kaybettiği çocukluğuna ağlıyor, on dört yaşındaki Ágota. O halinden ve sonraki yaşadıklarından onu kurtaran ise yazmaya, okumaya olan tutkusudur.

2. Dünya Savaşı’nda Almanlar tarafından Macaristan işgal edilirken, yazarımız daha çocuktu. Almanların savaşı kaybetmesiyle Sovyetler, Macaristan’a girmiştir. Açlık, sefalet, tutsaklık tüm Macar halkının hazin sonu olmuştur. Aradan geçen yıllardan sonra, yazarımız artık evlenmiş ve dört aylık çocuğu vardır. İşte bu zamanlarda sosyalist işçiler, rejimi yıkmak için ayaklanma başlatmışlardır fakat bu ayaklanma Sovyet askerleri tarafından bastırılmıştır. Bu durumda yazarımızın eşinin siyasi yasağı var ve ülkede durması onun için tehlikeli. Ve kaçmaya karar verirler.

Sancılı iltica süreci, dört aylık bebek, yirmi bir yaşında genç bir kadın…

Ülkemi terk etmeseydim nasıl bir hayatım olurdu? Daha zor, daha yoksul sanırım ama daha az yalnız, daha az parçalanmış, mutlu belki de. Emin olduğum bir şey varsa, o da yine yazacak olduğumdur, nerede ve hangi dilde olursa olsun.”

İsviçre’de yeni bir hayat kuran Ágota, hem fabrikada çalışıp hem de Fransızca öğrenmeye başlar. Yazma tutkusu ise peşini hiç bırakmaz. Fabrikada makinelerin tıkırtısından aldığı ilham ile şiir yazar. Tiyatrolar yazar, durmadan okur. Yazar olma hayalinden hiç vazgeçmez. Fransızca öğrenme sürecinde de çok zorlanır ancak çabalamaktan vazgeçmez. Artık Fransızcadan Türkçeye ve birçok dile çevrilen pek çok eserin sahibidir.

Okumaz Yazmaz” eserinde bu süreci acı çekerek okuyoruz. Eser Kasım 2023’te, yani daha çok taze, çıktı. Can Yayınları sayesinde okurla buluşan bu eserin bence genç yazarlar, yazmak için hevesli olan herkes tarafından derin okuması yapılmalı.

Ben kendimce yazan ve ileride yazar olma ümidi taşıyan biriyim. Çoğu zaman umutsuzluğa kapılsam da yazma tutkum beni yazmaktan bir an olsun uzaklaştıramıyor. Sanırım iyi bir yazar olamayacağım, belki de hiç okurum olmayacak dediğim günlerde bu kitabın karşıma çıkması mucize midir?

Fransızcayı, ana dili Fransızca olan yazarlar gibi yazamayacağına çok emin olsa da Ágota, tam bir devrimci edasıyla baş kaldırdı. Kaderi, rastlantıları, koşulları bir şekilde onu Fransızca yazmak zorunda bıraktı. Çok zorlansa da hiç pes etmedi. Kadın isterse her şeyi yapar. Gözümden akan yaşlar ile kitabı bitirdim.

Keyifli okumalar.

 

KÜNYE

İlk Baskı Yılı: 2023
Kitap Adı:
Okumaz Yazmaz
Tür: Anlatı
Yazar: Ágota Kristóf
Çeviri: Feyza Zaim
Yayınevi: Can Yayınları
Dizi: Modern
Sayfa Sayısı: 48