Boşla Gitsin!: Sevgili Arsız Ölüm Dirmit (2018)

Latife Tekin’in Sevgili Arsız Ölüm romanının tiyatroya uyarlanmasıdır, Dirmit oyunu.

Dirmit oyunundan bahsetmeden önce Nezaket Erden’den bahsetmek istiyorum. Nezaket 1990 yılının 16 Temmuz’unda Mersin’de dünyaya gözlerini açıyor. Tutucu denilmeyecek şekilde korumacı bir ailenin içinde çocukluğu köyde geçiriyor. 90’lı her çocuğun muhakkak bir yaz gittiği gibi her yaz camiye gidiyor. Gündüzleri camide olan Nezaket, akşamları ise evde olmak zorunda. Akşam ezanından sonra, kız çocukları sokakta oynayamaz çünkü. İçindeki coşku ile yaşamak zorunda olduğu çoşkunsuzluk onu içine kapanık bir çocuk yapıyor. Aile ile gidilen düğünlerde bolca oynuyor, dans bir anda tutkusu haline geliyor. Meramını anlatacak bir araç olarak görürken dansı ve müthiş bir haz alırken danstan ortaokul yıllarında hevesi kaçıyor. Bu durum onu, voleybola yönlendiriyor.

Voleybolu çok seviyor, Nezaket. Coşkusunu doruklara kadar yaşıyor. Maçlar, turnuvalar derken okulda başarısının düşmesi annesinin voleybola dur demesine sebep oluyor. Voleyboldan da bu şekilde uzaklaşmak zorunda kalıyor Nezaket.

Tamam olsun, bu meramı anlatacak başka bir yol illa bulunur düşüncesindeyken radyocu olma hevesine kapılıyor. Dinlediği sayısız radyo programı, kendi kendine yaptığı kayıtlar hoşuna gitse de bu işi sadece sesiyle yapması ve görünür olmaması radyoculuk sevdasının bitmesine sebep oluyor.

Nezaket izlenmek, duyulmak görünmek istiyor. Amacı doğrultusunda bir arayıştayken belediyenin kurs ilanını görüyor ve heyecanla kursa başlıyor.  İşte bu! Ama ne yazık ki mutsuz. Her ne kadar görünmek, izlenmek duyulmak istese de utangaç ve çekingen bir genç kız Nezaket. Sahneyi sevse de sahnedekiler, çalıştığı insanlar onu daha da karamsarlığa itiyor. Nezaket, meramını anlatacak tek yerin sahne olduğundan o kadar emin ki, Mersin’den gitmeye ve bu yolda pes etmeden ilerlemeye karar veriyor. Üniversite için, İstanbul’a gitmeliydi. O aralar Haluk Bilginer’in bir röportajına denk geliyor, felsefe ya da sosyoloji okumanın oyuncu adaylarına çok faydalı olacağını düşünmeye başlıyor.

Felsefe okumak için, Mersin’den İstanbul’a gitmeli ama öyle bir okulda eğitim almalıydı ki okulun tiyatro kulüpleri nitelikli olmalıydı.

Galatasaray Üniversitesinde Felsefe okumak için İstanbul’a taşındı ama burada yaşamak maddi ve manevi olarak çok zorladı onu. Pes etmemeliydi, tiyatro kulüplerinde tanıdığı arkadaşları sayesinde şehre ayak uydurabiliyordu.  Felsefe bölümünü bitirdikten sonra, Kadir Has Üniversitesinde Film ve Drama bölümünde oyunculuk yüksek lisansı yaparken bitirme tezi olarak Latife Tekin’in-”Sevgili Arsız Ölümü”nü sahneye uyarlayacaktı. Bu kitap onun için çok değerliydi, tam pes ettiği dönemlerde, devam edebilmek için sebep arıyordu kedine. Dirmit, Nezaket’e, Nezaket de Dirmit’e direnme gücü vermişti.

Latife Tekin ile iletişime geçmiş, gerekli izinleri almış ve artık romanın karakteri, Dirmit canlı kanlı seyircinin önüne çıkmıştı.

Nezaket’in çocukluk hayali gerçek olmuş, artık onu herkes görüyordu.

***

Sevgili Arsız Ölüm-Dirmit oyunu, köyden kente göç eden bir ailenin hikayesini Dirmit karakterinin bir gecesi ile bize anlatıyor. Öyle bir anlatım, öyle bir oyunculuk ki. Oyunu izlerken, sahneye gitmek ve  Dirmit’e sıkı sıkı sarılmak istiyorsunuz.  Dirmit’in hayallerinde, köyden İstanbul’a gelmek o kadar güzeldi ki. Dirmit neler neler yapacaktı yeni hayatında… Ama geldiği şehir, hayalindeki şehir değildi. Neler ile karşılaştı. Küçük bedeni kaldırmasa da o hep yeni bir yöntem denedi kendince. Ah Dirmit! Sıkıştıkları tek odalı evde, şehre tutunma mücadelesi. Ailenin her üyesi tutunacak bir dal arıyor kendine. Bu yollar genelde hep hüsran. Dirmit yerinde duramaması, merakı, heyecanı ve direnci sayesinde karşısına çıkan her zorluktan bir şekilde sıyrılıp olmadı mı başka bir yol deniyor Durur mu Dirmit kız durmaz.

Anan değil baban değil boşla gitsin!

Dirmit, aile içindeki tek okur-yazar kişi olmanın gururunu yaşayan biriydi. Ancak bu başarıyı elde etmek hiç de kolay olmadı. Bir taraftan inatçılığı ve kararlılığıyla tanınan Dirmit, diğer yandan da neşesini ve zekasını sınırlamak istemeyen bir ruha sahipti. Her yasağa karşı koyardı, abileriyle babaları bile onun kararlılığına yetişemezdi. Anneleri sürekli olarak, “Anan değil, baban değil, boşla gitsin” derdi, ama Dirmit asla boyun eğmezdi.

Radyo ilgisini çektiğinde, radyoyu gizlice dinlerdi, tabii ki sonunda yakalanırdı. Voleybol oynamaya merak saldığında, top kesilirdi. Arkadaşı Aysun’la görüşmek istediğinde, görüşmesi yasaklanırdı. Dans etmeye başladığında, yasaklanırdı. Şiire ilgi gösterdiğinde, yasak! Sokakta dolaşmak bile yasaklandı.

Her seferinde annesi, Dirmit’in “cinler derneği” faaliyetlerine kendini kaptırdığını söylerdi. Her seferinde annesinin “genç kız bu kadar uğraşır mı?” şeklindeki sözlerine rağmen, Dirmit direnmeye devam ederdi. Ve her seferinde yeni bir ilgi alanı bulurdu kendine. Zamanla, annesini aşmanın yolunun, eşyasız bir şeyle ilgilenmek olduğuna inanmaya başladı. Bu yüzden, gözlerini kapatarak kara nokta oyununa başladı. Her kara noktayı açarak yeni hayatlar ve dünyalar keşfetti. Ancak bu oyun bile nihayetinde yasaklandı.

Köyden kente gelen ailesinin, ahlakına direndi Dirmit. Dirmit birçok genç kızın direnişini gösterdi bize. Ağladık bazı yerlerde, bazı yerlerde de tutamadık kahkahalarımızı.

 

KÜNYE

İlk Sahnelendiği Yıl: 2018
Tür:
Dram, Trajedi
Yazan: Latife Tekin
Metni Düzenleyen ve Yöneten: Hakan Emre Ünal
Metni Düzenleyen ve Oynayan: Nezaket Erden
Proje Danışmanı: Zeynep Günsur Yüceil
Reji Danışmanı: Celal Mordeniz