Misafir: Zeynep Şen
Eser Adı: Sıkıntı Geçimi
Tür: Öykü
Koşar adım caddeleri dönüp duruyorum. Vitrinlere asılı eleman aranıyor ilanları yasaklanıp kaldırıldı galiba. Herkes çalışıyor, bir yandan hepimiz işsiz. Bu insanlar eleman aranıyor ilanlarına nasıl yetişiyor?
Koşar adımlarım yoruluyor geri adım atara dönüşüyor. İki ekmek alıp bir hafta yaşamak istiyorum. Fırıncı abiye bu düşüncelerimi pek yansıtmıyorum tabii. “Afiyet olsun” diyor. Ne afiyet ne afiyet! Size afiyet olsun abicim. İyi kötü asgari ücretle geçinip gidiyor, yuvarlanıp gidiyorsunuz. Aybaşı çocuklara çikolatalı gofret, hanıma pazar parası kendinize 70’lik rakı. Sizlere afiyet, bana eziyet. Bir de geçenlerde kahvede karşı masamda oturan daha hiç kumpir yememiş gençlere eziyet. Patates ulan bu! Patates!
Düşüncelerimi cebimden sigara paketini çıkarırken durduruyorum. Paketten bir dal sigara alıp yerine birkaç düşüncelerimi koyuyorum. Sigarayı iyi zamanlamam lazım. Eve gidene kadar içmeli, apartmanın önünde bitirene kadar beklememeliyim. Öyle içinde sakladığım düşünceler paketteki sigaralara bulaşıyor tüm nikotin piç oluyor. Oysa sigarayı bitirip eve girdiğimde paketi sallıyorum masanın üstüne, düşünceler de kırılıp uçuyor valla. İnanmazsınız ama gerçekten oluyor, deneyin isterseniz. (İlk kez deneyecekler evde denemesin ne olur ne olmaz.)
Böyle gevezelik ederken meraklanmayın sigara daha eve varamadan bitiyor.
Kapı kilidini çevirmemle haylaz tekir kapının önünde miyavlamaya başlıyor. Acıkmış ya da beni özlemiş. Umarım beni özlemişsindir kedicik, benimle beraber iki yavan ekmek yiyebilirsin çünkü. Başını sevip kucağıma alıyorum.
Televizyon karşısına oturup televizyona bakmak istiyorum. Bazen komik görünen amcaları, tombul görünen teyzeleri izlemek istiyorum. Televizyonda daha insan gibi görünüyorlar. Haber kanallarını geziyorum, gençler iş beğenmiyor diyen birini bulduğum an onu dinleyeceğim ya da kaybolan iş ilanları hakkında bir gelişme var mı, faili kimmiş, meçhulleri kimlermiş onu öğrenmek istiyorum.
Televizyon ekranı karıncalı, televizyonun etrafı da karıncalı.
Kediye ekmek çıkıyor şanslı. Kediye ekmek çıkıyor şanslıyım. İki ekmek bana kalıyor. Mutluyum.