6 Kasım 2009 yılında seyircinin karşısına çıkan Kıskanmak filmi, 1930’lu yılların Zonguldak’ın da geçer. Filmin kadrosunda yer alan isimleri şu şekilde sıralayabilirim sizler için;
Mükerrem karakteri ile Berrak Tüzünataç, Seniye karakteri ile Nergis Öztürk, Nüzhet karakteri ile Bora Cengiz, Halit karakteri ile Serhat Tutumluer ve ismini buraya yazamadığım daha nice müthiş oyuncu. Filmin oyuncu kadrosu gerçekten çok iyi.
Ben bu filmi 2014 yılında izledim, Puhu Tv’de karşıma çıkmıştı ve hiçbir ön araştırma yapmadan, Zeki Demirkubuz’u görünce izleyeyim ne olacak ki derken izleyiverdim. İyi ki de izlemişim, film aslında Nahid Sırrı Örik’in Kıskanmak adlı romanından uyarlamadır. Film ismini kitaptan alır. Neden bu kitabı film olarak çektiği sorulduğunda Demirkubuz’un ağzından şu ifadeler dökülür
“Kıskanmak romanı her ne kadar çirkinlik, güzellik, kıskançlık, tutku gibi insanlık temalarının üzerinde oturan bir öykü gibi görünse de, onu temelde insanın yazgısı ile ilgilenen bir hikâye olduğu için filme almayı düşündüm. Yazgısı, tanrı vergisi çirkinliği tarafından belirlenmiş Seniha’nın, bu yazgıya boyun eğen olmaktan çıkıp, nefret ettiği güzelliğin kaderini yazan olmaya doğru gidişinin öyküsü, insan ruhuna dair çok az anlatılmış öykülerden biri olduğu için ilgimi çekti. Güzelliği çirkinlik tarafından sorgulayarak ve bunu sakınmadan, soyunarak anlatan bir öykünün ise insanın acılarını anlamak ve anlatmak çabasına bir katkı sunacağını düşündüm.”
Kitaptaki soyut hislerin, filmde somutlaştığını görürüz. Bir kardeşin, ağabeyini delilerce hastalık boyutunda kıskançlığı üzerine odaklanan film, bize dönemi de çok güzel yansıtır. Filmin ağabeyi Halit, mühendistir, mühendislik görevi ile İstanbul’dan, Zonguldak’a gitmek durumunda kalır. Halit’in eşinin Mükerrem’in güzelliği herkesin nazarına girecek kadardır. Kıskanç kardeş Seniye, her ne kadar iyi anlaşıyor gibi görünse de Mükerrem’den hiç haz etmez, fırsat bulduğu her an ağabeyinden onu kurtarmaya çalışır.
Seniye’nin eline o mükemmel fırsat, 29 Ekim Cumhuriyet balosunda geçer. Baloya katılan Mühendis ve ailesi, balodan önceki hayatına bir daha dönemez. Çünkü Baloda Mükerrem, yakışıklı ve çapkın olan bir genç Nüzhet’in dikkatini çeker. Zaten sorunlu bir evliliği ve yaşça büyük olan kocasının varlığı onu aşkı sorgulamaya ve kendince aşkı bulmaya iter. Gizli gizli Nüzhet ile görüşür, abisini deli gibi kıskanan Seniye varken, eline müthiş bir fırsat geçen görümce bu görüşmeler sizce gizli midir?
Filmde, karakterlerin duygusu ilmek ilmek işlenerek izleyiciye aktarılmış. Kıskanmak duygusunu esas alan film her olayda bu duygunun etrafında şekillenmiş ve duyguları bize müthiş şekilde yansıtmamış, yaşatmış. Ben izlerken bazen Seniye oldum bazen de Mükerrem hatta bazen Nüzhet ama en çok Halit olmaktan korktum. Hayatın her anında, tüm zıt duygularla iç içeyiz de hangi duygunun ağır basacağına ise yaşadıklarımız karar veriyor.
Son olarak Nergis Öztürk’ün oyunculuğuna değinmeden yazımı son vermeyeceğim. Müthiş bir oyunculuk, nefis bir tad bırakıyor geriye…
KÜNYE
Vizyon Tarihi: 6 Kasım 2009
Süre: 92dk
imdb: 6.5
Tür: Dram
Yönetmen: Zeki Demirkubuz
Senarist: Zeki Demirkubuz, Nahid Sırrı Örik
Yapımı: 2009 – Türkiye
Yapımcı: Zeki Demirkubuz, Zafer Çelik