İletişim Yayınları 8 Mart Kitapları Basın Bülten yayınlandı. İletişim Yayınları; 6 farklı kitabı okuyucularla buluşturuyor.
Franz K. Âşıkları – Burhan Sönmez
Türkçe Edebiyat, 107 Sayfa
Burhan Sönmez’in Franz K. Âşıkları adlı romanı İletişim Yayınları tarafından yayımlanıyor. Sönmez, bu romanında Soğuk Savaş döneminde yaşanan ve ülkeler arasında gidip gelen sürükleyici ve gerilim dolu bir aşk hikâyesi anlatıyor…
Ferdy Kaplan, Nazi taraftarı olan Alman annesi ile Türk babasının İkinci Dünya Savaşı sırasında Berlin’de ölmelerinin ardından, çocuk yaşında İstanbul’a, dedesiyle ninesinin yanına gönderilir. 1968’de her yer gençlik ayaklanmalarıyla sarsılmaya başladığında öğrenci dergilerinde hararetli tartışmalar yaşanmaktadır.
Eski Nazi suçlularını cezalandıran gizli bir direniş grubundaki gençler, ölmüş yazarları da savunmanın ve onların intikamını almanın değerine inanmaktadır. Kadim çağlar, gelenekler, ihanetler… Franz K. Âşıkları, Burhan Sönmez’in kaleminden, Avrupa’nın Doğu ve Batı olarak ikiye bölündüğü Soğuk Savaş zamanında, Paris-İstanbul-Batı Berlin haritasında geçen bir edebi gerilim ve aşk romanı.
“Bazı gelenekler saygındır. Eskiden, bir idam mahkûmu asılırken ipi koparsa, hayat ona gülmüş sayılırdı. Bu yüzden affedilirdi. Ben bu geleneğe bağlıyım.”
…
Araştırma-İnceleme, 206 Sayfa
Funda Sönmez Öğütle’nin Sanayisizleşme, Konut Siyaseti, Orta Sınıf adlı eseri İletişim Yayınları tarafından yayımlanıyor. Sönmez, neoliberalizm deyip geçilen pratiğin kentleri nasıl değiştirdiğini Zonguldak örneği üzerinden etraflıca incelerken, kentleşmenin önemli bir boyutu olarak sanayisizleşmenin üzerine de dikkatle eğiliyor.
Funda Sönmez Öğütle, neoliberalizm deyip geçilen pratiğin kentleri nasıl değiştirdiğini ve kentler üzerinden hayatı nasıl dönüştürdüğünü, titiz bir bakışla inceliyor. Kentler, nasıl bizzat kültürel sermaye ve beğeninin nesnesi haline geldiler? “İyi yaşam arzusu”, nasıl konut ve inşaat “rüyalarına” bağlandı; orta sınıf “ideali” nasıl kabul gördü? Toplumsal gruplar, kâh kendi benzerleriyle aynı mekânda bir arada yaşamaya yönelerek, kâh dahil olmak istedikleri gruplara-sınıflara mekânsal olarak yakınlaşmayı özleyerek nasıl ayrıştılar?
Kitap, kentleşmenin önemli bir boyutu olarak sanayisizleşmeye de eğiliyor. Hâkim kent ve konut politikasının, sanayisizleşmenin doğurduğu çöküntünün etkilerinin hazmedilmesini, onunla yüzleşilmesini engelleyen bir etkisi var. Kentsel hafızayı tahrip eden, kentsel karakter erozyonuna yol açan bir etki, bu. Çalışmanın sahasını oluşturan Zonguldak, bu bakımdan tipik ve çarpıcı bir örnek.
Sanayisizleşme, Konut Siyaseti, Orta Sınıf sadece kentsel manzaralarımızın değil, hayat tarzı manzaralarımızın da bir etüdü…
“Bu kitap sanayisizleşme ve kentsel yeniden yapılanmanın iç içe geçtiği bir Türkiye kentleşme sürecinde bir mahallenin, orta sınıfların tüketim pratikleri üzerinden yaşam tarzı farklılaşması ve statü ayrımıyla şekillenen bir kültürel alan olarak nasıl inşa olduğunu ortaya koyuyor. Bu aynı zamanda 2000 sonrası merkezî iktidarın taşraya sızan konut siyasetinin bir kenti, orta sınıfların algı ve pratikleri üzerinden nasıl yeniden yapılandırdığının öyküsüdür.”
…
Tarih, 374 Sayfa
Oktay Özel’in Kiske Kuşunun Peşinde Katamizeler (1835-1981) adlı kitabı İletişim Yayınları tarafından yayımlanıyor. Oktay Özel yıllara yayılmış sözlü tarih, arşiv, saha araştırması ve resmî kayıtlarla beslenerek kendi ailesi üzerinden bir Türkiye hikâyesi sunuyor okurlara…
Kiske Kuşunun Peşinde, 93 Harbi’nin ardından 1878 ile 1882 yılları arasında Batum’dan yola çıkıp Ordu’ya göçen, üç kuşak boyunca kaostan düzen ve refah çıkarmaya çalışan Çürüksulu bir Gürcü muhacir ailesinin hikâyesini anlatıyor. Katamize/Özel ailesinin o tarihten bugüne uzanan yüz elli yıllık geçmişini. Ordu şehriyle yakın kırsalı arasında her kuşakta yeniden hareketlenen, bozulan ve tekrar kurulan hayatlar…
Savaşların, çatışmaların yaşandığı, gündelik gerilimlerin derinden aktığı ve hiç sonlanmayacak gibi görülen zor koşullarda her seferinde yeni bir başlangıcı mümkün kılan toplumsal ilişkiler ve dayanışma ağları… Osmanlı’dan Cumhuriyet’e, oradan bugüne kiske kuşunun peşinde yeni hayat arayışları…
Oktay Özel yıllara yayılmış sözlü tarih, arşiv, saha araştırması ve resmî kayıtlarla beslenerek kendi ailesi üzerinden bir Türkiye hikâyesi sunuyor okurlara.
“Katamize ailesinin yaklaşık son iki yüz yılının da parçası olduğu, zamanın hızlı ve acımasız aktığı bir döneme denk düşen zorlu ve problemli bir tarih var önümüzde. O halde kolları sıvayalım ve yakından bakalım o tarihe. Tarihimize…”
OKTAY ÖZEL
…
Politika, 272 Sayfa
Frieda Afary tarafından kaleme alınan Sosyalist Feminizm-Yeni Bir Yaklaşım İletişim Yayınları tarafından yayımlanıyor. Günümüzde yükselen kadın düşmanlığı, homofobi, ırkçılık gibi önemli meseleleri sosyalist feminist bakışla yorumlayan önemli bir kaynak…
Frieda Afary, Hegel’den Butler’a çok geniş bir düşünce hazinesinden yararlanarak günümüzün meselelerini, otoriter sağ popülizmi, kadın düşmanlığını, homofobiyi, ırkçılığı birlikte ele alabilecek bir sosyalist feminizmin ana hatlarını çiziyor. Bugün içinde yaşadığımız felaketlerin kapitalizmin egemen kıldığı yabancılaşmış emek olgusuyla bağlantılarını kuruyor ve nesnel ile öznel arasındaki mesafeyi kapatıyor.
Sosyalist Feminizm-Yeni Bir Yaklaşım, “tahakkümü yenmek” için, “kapitalist-ırkçı-homofobik ataerkilliğin 21. Yüzyıldaki tezahürlerine hümanist bir alternatif” geliştirmek için sosyalist feminist örgütlenmenin perspektiflerini tartışıyor. Hem sosyalist feminist geleneğin birikimine aşina olmak hem de bugünü böyle bir ışıkta görmek için güçlü bir çalışma.
“Bu kitapta incelenen pek çok olgu, yaşadığımız sıkıntının hem nesnel hem de öznel olduğunu, sınıf ayrımının, ırkçılığın, cinsiyetçiliğin, heteroseksizmin ve yabancılaşmanın köklü yapılarıyla bağlantılı olduğunu gösteriyor. Kadınlara, beyaz olmayanlara ve toplumsal cinsiyet ikiliğine uymayanlara yönelik saldırılar ara vermeden devam ediyor…”
…
Politika, 176 Sayfa
André Comte-Sponville’in Ateizmin Ruhu-Tanrısız Bir Maneviyata Giriş adlı eseri İletişim Yayınları tarafından yayımlanıyor. Özgün bir ateizm manifestosu sunan Sponville, ilahiyatçıların ve felsefecilerin tanrının varlığına dair sunduğu kanıtları ele alıp kendi ateizminin temellerini ortaya koyuyor.
Dinden vazgeçilebilir mi? Tanrı var mıdır? Ateistler maneviyatı reddeder mi?
André Comte-Sponville, Ateizmin Ruhu’nda bu soruları açık yüreklilik ve cesaretle yanıtlıyor. İlahiyatçıların ve felsefecilerin Tanrı’nın varlığına dair sunduğu kanıtları ele alıp kendi ateizminin temellerini ortaya koyuyor. Laiklik, sevgi ve hoşgörünün insanları birleştirecek asli zemin olduğunu savunuyor, bizi kendi varlığımızda hakikati bulmaya çağırıyor. Düşünür, manevi yaşama da bu dünyaya da açık, sorgulayan, insani değerlere ve sevgiye kök salmış, adaleti ve merhameti temel alan bir ateizmi savunuyor.
Hem köktenciliğe hem de fanatizme karşı açık bir tavır alan Comte-Sponville, tanrısız ve dogmasız bir maneviyat arayışını ilan ediyor, özgün bir ateizm manifestosu sunuyor.
“Tanrı olsun olmasın, sayılamayacak kadar vahşet var. Bu, bize din üzerine değil, ne yazık ki insanlık üzerine bir şeyler öğretiyor.”
…
Başvuru, 226 Sayfa
Arjen Barel, Ronni Gurwicz ve Stu Packer tarafında kaleme alınan Uygulamalı Hikâye Anlatıcılığı İletişim Yayınları tarafından yayımlanıyor. Bu kitap, okuru kadim hikâye anlatıcılığı sanatının şaşırtıcı dünyasında renkli bir yolculuğa çıkarıken, hikâye anlatıcılığının modern dünyada bireylerin gelişmesine olan katkısını tüm yönleriyle gösteriyor.
Uygulamalı Hikâye Anlatıcılığı okuru kadim hikâye anlatıcılığı sanatının şaşırtıcı dünyasında renkli bir yolculuğa davet ediyor. Yüreğin heyecanla çarpmasını, zihnin hayal dünyasında merakla gezinmesini ve ruhun özgürleşmesini sağlayan hikâyelerin gücünü keşfederken ortak anlamı araştırmanın, insanlık ve hayat üzerinden birleşmenin imkânlarını sorguluyor. Hikâyelerin modern dünyada toplulukların ve bireylerin gelişimi için nasıl kullanılabileceğine odaklanan yazarlar çatışma çözümü, mesleki eğitim, dil öğrenimi, kişisel gelişim ya da rehabilitasyon gibi farklı alanlara özel pratik önerilerde de bulunuyorlar. Toplulukların tek tek üyelerini ve onlar arasındaki bağları güçlendirmeyi amaçlayan herkes için vazgeçilmez bir başvuru kaynağı.
“Uygulamalı hikâye anlatıcılığı, hem kişisel hem toplumsal değişimi tetiklemek için hikâye anlatıcılığı ve hikâye anlatıcılığı yöntemleriyle çalışmaktır. Başlangıç noktası, ortak ve denk bir temele varmak için bir anlatı kurgusu ile hayal gücünden yararlanarak ve kişisel, duygusal ve evrensel alanlara girerek karşılıklı bilgi aktaran anlatıcı ile dinleyicinin eksiksiz birliğidir.”